Doluyum dostlar bugün hem de çok…

Neler duydu kulaklarım bugün neler bilmek istemezsiniz…

Neler gördü bu gözlerim…

Keşke görmeseydi küçük bir kızın babası karşısındaki delip geçici bakışlarını…

Keşke duymasaydı çaresizliğinin iniltilerini…

Yıkılan ve darmadağın edilen hayallerini dinledim bugün dostlar küçük bir kızın..

Sekiz çocuklu bir ailenin bir baba tarafından kökünün nasıl parçalandığına şahit oldum

Yüreğim el vermedi, inip teselli etmek isterdim küçük kızı…

Bir baba olarak , bir ağabey olarak….

Doluyum bugün dostlar hem de çok…

Bir insanın yırtıcılıkta nasıl hayvanları alaşağı ettiğine tanık oldum bugün…

Bir masumun hem de ciğerinden bir parçanın nasıl hoyratça,bir paçavra gibi kullanıldığına şahit oldum bugün…

Şefkat damarları kurumuş, canavar babanın karşısına dikilmesi en başta beklenen incelerden ince olması gereken bir annenin katı ve duygusuz kalbini gördüm bugün…

Yaralandı yüreğim bir insan olarak…

Sıranın kendisine gelmesini bekleyen, korku dolu küçük sineler gördüm dosyanın içinde..

O dosyada dostlar; temellerimize dinamit konup patlatılmasını seyrettim..

Acaba bir babayı bu hale getiren sebepler nelerdi?

Kendi canından ve kanından bir mücevher parçasına kirli ellerini uzatmasına ne sebebiyet vermişti?

Hangi ifrit düşünceler bünyesini kaplamıştı da her hücremde nefret uyandıran bu eylemi gerçekleştirmişti?

Cevapsız sorular ve cevapsız kalmaya mahkum sorular….